Obezite, aşırı miktarda vücut yağına sahip olmakla ilişkili karmaşık bir hastalıktır. Bu sadece görsel bir sorun değil; kalp hastalığı, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve bazı kanserler gibi diğer hastalıklar ve sağlık sorunlarına dair riskleri de artıran tıbbi bir sorundur.
Obezite hastalığı, kişinin kendi başına yenebileceği bir hastalık değildir. Aynı zamanda sadece diyet yapmak da çoğu zaman yeterli olmaz. Tıbbi destek alarak bu karmaşık hastalık tedavi edilebilir. Bu hastalık hakkında doğru bilinen yanlışlar oldukça fazladır. Obezite hakkında doğru saptamalar şunlardır:
- Obezite bir hastalıktır ve sadece görsel bir sorun değildir.
- Tıbbi olarak tedavi edilebilir.
- Kişinin kendi kendine bu süreci aşması çoğu zaman mümkün olmaz, tıbbi destek gerekir.
- Obezite sadece çok yemekle ilgili değildir, daha karmaşık bir süreçtir.
- Obeziteyi bir anda iyileştirebilecek herhangi bir tedavi yoktur, bir süreç gerektirir.
- Hastanın kendi hatasından kaynaklanmaz.
Bazı insanların obeziteden kaçmakta zorlanmasının birçok nedeni vardır. Genellikle obezite, kalıtımsal faktörlerin çevre, kişisel beslenme alışkanlıkları, psikolojik etkenler-travmalar ve hareket miktarları gibi etkenlerin birleşmesinden kaynaklanır.
Obezite Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Obezite hastalığı vücut kitle indeksiyle saptanır. Vücut kitle indeksi boy ve kilonuzun oranıdır, kendi vücut kitle indeksinizi öğrenmek için internet sitelerindeki hesaplayıcıları kullanabilirsiniz. Bu değer obezitenin evrelerini belirlemek için de kullanılır. Aşağıda vücut kitle indeksi değerlerinin anlamlarını bulabilirsiniz:
- 18,5’in altında vücut kitle indeksi: Zayıf
- 18.5 – 24,9 arası vücut kitle indeksi: Normal
- 25 – 29,9 arası vücut kitle indeksi: Kilolu
- 30 ve üzeri vücut kitle indeksi: Obezite
Çoğu insan için vücut kitle indeksi ortalama bir vücut yağı tahmini sunar. Bununla birlikte, bu doğrudan vücut yağını ölçen bir sistem değildir. Örneğin vücut geliştirme sporcularının obezite seviyesinde vücut kitle indeksi olmasına rağmen yağ oranları düşük, kas oranları yüksektir. Bu nedenle eğer kas kütleniz çok fazla değilse muhtemelen vücut kitle indeksinin yüksek olması çok fazla yağ olduğuna işaret eder.
Obezite Neden Olur?
Kiloyu etkileyen birçok faktör vardır fakat genel olarak yaktığınızdan çok kalori tüketmeniz fazla yağ depolamanıza ve uzun süre sonra obeziteye neden olur. Kiloyu etkileyen diğer faktörler genetik, yaşam tarzı, metabolizma ve hormonların etkileri, hareketlilik seviyesi şeklinde sıralanabilir. Obezite hastaları tok hissetmek için daha fazla kaloriye ihtiyaç duyabilir, daha sık acıkabilir ve stres, kaygı gibi nedenlerle daha fazla yemek yiyebilir.
Obezite riskini artıran etkenler şunlardır:
- Genetik: Genler vücudun ne kadar yağ depolayacağını ve bunların vücutta hangi bölgelerde yoğunlaşacağını etkiler. Aynı zamanda genler yiyecekleri enerjiye dönüştürme sürecini, iştahın düzenlenmesini, enerji yakma şeklini belirler.
- Alışkanlıklar: Genellikle aile üyeleri arasında paylaşılan ortak yaşam şekli obezite riskini artırabilir. Aile üyeleri benzer yeme alışkanlıklarına ve benzer hareketlilik düzeyine sahip olabilir.
- Sağlıksız Beslenme: Yüksek kalorili, meyve ve sebze yönünden fakir, fazla büyük porsiyonlar içeren bir beslenme düzeni fazladan yağ depolamanıza neden olur.
- Hareketsiz Yaşam: Hareketsiz yaşam aldığınız kalorileri yakamamanıza ve yağ depolamanıza neden olur. Aynı zamanda kalp ve genel vücut sağlığı açısından da riskler oluşturur. Genel olarak televizyon, telefon ve bilgisayar gibi cihazlarda çok fazla zaman geçirmek hareketsizliğe neden olan yaygın bir sebeptir.
- Bazı Hastalıklar: Prader-Willi sendromu, Cushing sendromu, tiroid sorunları gibi tıbbi problemler obezite riskini artırabilir. Benzer şekilde artrit gibi hareketi kısıtlayan hastalıklar da fazladan yağ depolamaya neden olabilir.
- Bazı İlaçlar: Bazı antidepresan türleri, nöbet ilaçları, şeker hastalığı ilaçları, steroidler, tansiyon ilaçları daha hızlı kilo almaya neden olabilir. Bu ilaçların yan etkilerini diyet ve egzersizlerle kontrol edemiyorsanız doktorunuzdan ilacı değiştirmenin mümkün olup olmadığını sorabilirsiniz.
- Sosyal ve Ekonomik Etkenler: Bazı durumlarda sağlıklı besinlere, hareketliliği artıracak güvenli bir ortama sahip olmak zor olabilir. Aynı zamanda yemek pişirmek ya da bu alışkanlıklar genellikle ailede öğrenilir. Ailede sağlıklı beslenme yöntemleri öğretilmediyse saha sonra bunu değiştirmek zor olabilir.
- Yaş: Genel olarak obezite her yaşta ortaya çıkabilir. Fakat ilerleyen yaşla birlikte bu risk daha da artar. Çünkü hormonal değişimler, daha az aktif yaşamın mümkün olması ve diğer sağlık sorunları bunu tetikleyebilir.
- Gebelik: Hamilelik sırasında kilo almak normaldir. Bazen normalin üzerinde kilo almak da mümkündür. Doğum sonrasında bu kiloları vermek zor olabilir. Genel olarak yeterli ve sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak kiloları sağlıklı yoldan vermenin yoludur.
- Sigarayı Bırakmak: Sigarayı bırakan kişiler genellikle bununla başa çıkmak için daha fazla yemek yer. Bununla başa çıkmanın başka yollarını araştırabilirsiniz.
- Uyku Eksikliği: Yeterince uyumamak kilo almayı kolaylaştırır.
- Şok diyetler: Yeterince kalori içermeyen, fazla kısıtlayıcı diyet programları uygulandıktan sonra genellikle verilen kilodan çok daha fazla kiloyu geri alırsınız.
- Bağırsak Bakterileri: Bağırsak bakterileri yediklerinizden etkilenir ve kilo almanızı kolaylaştırabildiği gibi zorlaştırabilir de.
Obezitenin Yol Açtığı Hastalıklar Nelerdir?
Obezite birçok sağlık sorununu tetikleyebilir veya bunlara dair riskleri artırabilir. Dolayısıyla vücudun genelini etkileyen karmaşık bir hastalık olarak tanımlanır. Bu komplikasyonları önlemek ve kontrol altına almak için verdiğiniz her kilo anlamlıdır. Aşağıdaki hastalıklar obezitenin de etkisiyle görülebilir:
- Kalp hastalıkları ve felç: Kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol gibi sağlık sorunlarına dair riskler obezite ile artar.
- Tip 2 diyabet: Obezite vücudun, kan şekeri seviyelerini kontrol etmek için insülini kullanma biçimini etkileyebilir. Bu da insülin direnci ve diyabet riskini artırır.
- Bazı kanser türleri: Obezite şu kanser türleri ile ilişkili olabilir; rahim, rahim ağzı, endometriyum, yumurtalık, meme, kolon, rektum, yemek borusu, karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrek ve prostat kanseri.
- Sindirim problemleri: Bu hastalık mide ekşimesi, safra kesesi hastalığı ve karaciğer problemleri geliştirme ihtimalini artırır.
- Cinsel sorunlar: Obezite, kadınlarda kısırlığa ve düzensiz adet dönemlerine neden olabilir. Ayrıca erkeklerde sertleşme (ereksiyon) bozukluğuna neden olabilir.
- Uyku apnesi: Uyku apnesi obezite hastaları arasında yaygın görülen riskli bir sorundur.
- Kireçlenme: Bu hastalık vücutta iltihabı ve eklemlere binen yükleri artırır. Bu da kireçlenme gibi eklem sorunlarına neden olabilir.
- Şiddetli COVID-19 Belirtileri: COVID-19 obezite hastalarında daha şiddetli belirtilere ve hastalık daha ağır geçirilmesine etki edebilir. Bu durum hastanede tedavi ihtiyacını da artırır.
Morbid Obezite Kimlere Denir?
Morbid obezite tanısı vücut kitle indeksine ve ek hastalıklara bakılarak konur. Bu obezite seviyesi nefes alma veya yürüme gibi temel fiziksel işlevleri engelleyebilen ciddi bir sağlık sorunudur. Morbid obez olanlar hastalar diyabet, yüksek tansiyon, uyku apnesi, gastroözofageal reflü hastalığı, safra kesesi taşları, osteoartrit, kalp hastalığı ve kanser gibi hastalıklar için daha büyük risk altındadır. Morbid obezite aşağıdaki durumları yaşayan kişilere denir:
- Vücut kitle indeksi 40 ve üzeriyse
- Vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olduğu halde yüksek tansiyon, diyabet gibi ilişkili ek hastalıklar varsa
Bu obezite seviyesi temelde vücut kitle indeksine göre belirlenir. Vücut kitle indeksi, bir kişinin boyunun kilosuna oranıyla hesaplanır. Çoğu kişi için normal-sağlıklı kabul edilen vücut kitle indeksi 20-25 arasında değişir. 30 ve üzeri değerler obeziteyi ifade eder. Bu hastalık kendi içinde evrelere ayrılır e yukarıdaki kriterleri sağlayanlar morbid obezite sayılır.
Obezite Tedavisi Nasıl Gerçekleşir?
Obezite tedavisinin temel amacı sağlıklı kiloya ulaşmak ve bu kiloyu korumaktır. Böylece genel sağlığınız iyileşir ve obezite ile ilgili diğer hastalıkların riskleri azalır. Tüm kilo verme uygulamaları yeme alışkanlıklarını değiştirmeyi ve fiziksel aktiviteyi arttırmayı amaçlar. Sizin için doğru tedavi programını oluşturmak için obezite uzmanı doktor, diyetisyen ve psikoloji uzmanı gibi farklı uzmanlarla birlikte çalışmanız gerekebilir. Birbiriyle beraber veya ayrı ayrı uygulanabilecek tedavi yöntemleri şunlardır:
Beslenme Değişiklikleri
Beslenme alışkanlıklarını sağlıklı olacak şekilde yeniden oluşturmak en önemli hedeftir. İlk zamanlarda kısa sürede fazla kilo vermek mümkün olur, zamanla yavaşlayarak devam eder. Bu anlamda şok veya çok kısıtlayıcı diyetler önerilmez. Kilo vermenin en güvenli yolu kalıcı olarak sağlıklı beslenmeye geçmektir. Bunu özetleyen önlemler:
- Daha az kalori tüketmek, eskisinden küçük porsiyonlar tercih etmek
- Daha az kaloriyle tok hissetmek için lif içeren besinlere ve meyve, sebze gibi alternatiflere yönelmek
- Sağlıklı yiyecekleri tercih etmek
- Rafine karbonhidratlardan, katı yağlardan ve kızartma türü yiyeceklerden uzak durmak
Egzersiz ve Hareketlilik
Fiziksel aktiviteyi artırmak, egzersiz yapmak ve daha hareketli olmak obezite tedavisinin önemli bir parçasıdır. 1 yıl ve daha uzun süre kilo vermeyi sürdürebilen, sonrasında bunu koruyabilen kişiler genellikle hareketli bir yaşam tarzına geçmiştir. Daha hareketli olmak için:
- Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite yapmak
- Yapabildiğiniz kadar yürümek, size uygun egzersizler yapmak, bunları yapamıyorsanız oturduğunuz yerden egzersizler yapmak
- Günlük aktiviteler için daha fazla hareket etmek; örneğin temizlik yapmak, markete yürüyerek gitmek vs.
- Olduğunuzdan daha hareketli hale gelmek için çabalamak
- Hareketli yaşamı sürekli hale getirmek, alışkanlık edinmek
Daha hareketli olmak stresi ve kaygıyı azaltır ve böylece mutlu olmak için yemek yeme davranışı azalır. Beslenme davranışını değiştirmek için hareketli olmak en büyük yardımcınızdır.
Davranış Değişiklikleri
Obezite tedavisi bir dizi yaşam tarzı değişikliğini içerir. Yeme davranışının değişmesi ve hareketlilik düzeyinin artmasının yanında stresi ve kaygıyı yenme yolları da değişir. Bu nedenle programları kişisel olarak oluşturmak gerekir. Bu konuda yardımcı olabilecek önemler:
- Psikolojik destek almak çoğu zaman iyi etkilere sahiptir. Eğer obeziteye psikolojik durumlar etki ettiyse ya da davranış değişiklikleri yapmakta zorlanıyorsanız bir psikologdan destek alabilirsiniz.
- Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamı kendi yaşantınıza göre uyarlayabilirsiniz.
- Daha fazla sosyalleşmek, sizi mutlu eden aktivitelere daha fazla zaman ayırmak aradığınız sosyal desteği sağlayabilir.
Reçeteli İlaçlar
Reçeteli ilaçlar doktor gerekli görürse kullanılabilir. Fakat bunlar sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamın yerine geçmez. Sadece bu yeni alışkanlıklara daha kolay alışmanızı sağlar. Bu ilaçlar siz kilo verirken beyninize giden açlık-tokluk sinyallerini değiştirir. Böylece açlık ataklarını azaltır. Fakat bunlar her hasta için uygun olmayabilir, sizin için faydalı olup olmayacağını doktorunuza danışabilirsiniz.
Endoskopik Yöntemler
Endoskopik yöntemler ameliyat gibi bir kesi açmaz fakat yine de anestezi altında uygulanır. Bu işlemlerle ağzınızdan midenize ulaşılır ve midenizin doluluğunu artıracak uygulamalar yapılır. Böylece iştahınız azalır ve daha çabuk tok hissedersiniz. Bu temelde ilerleyen çeşitli endoskopik yöntemler vardır. Fakat her hasta için uygun olmayabilir.
Obezite Ameliyatları
Farklı obezite ameliyatı türleri vardır, bunlar kilo verme ameliyatları olarak da bilinir. Bunların bazıları yiyebileceğiniz yiyecek miktarını sınırlar, bazıları kalorilerin emilmesini azaltır ve bazıları her ikisini birden yapar. Böylece daha fazla kilo verme fırsatı sunar. Obezitenin seviyesi, kilo vermek için denenen diğer yöntemlerin işe yaramaması ve genel sağlık durumu düşünülerek bu ameliyatlara karar verilebilir.
Obezite Cerrahisi Uygulamaları Nelerdir?
Obezite ameliyatları birçok yöntemle gerçekleştirilebilir. Bunlardan bazıları rahatça yiyebileceğiniz yemek miktarını azaltırken bazıları aldığınız kalorilerin emilmesini azaltır, bazı ameliyatlar ise ikisini birden gerçekleştirir. Obezite tedavisinde ameliyatlar ilk seçenek veya tek başına çözüm değildir. Diğer seçenekler işe yaramadığında veya diğer şartlar sağlandığında bir seçenek haline gelir. Ameliyat sonrasında da sağlıklı beslenme alışkanlığı geliştirmek ve hareketli yaşama sahip olmak gerekir. Genel olarak üç tip obezite cerrahisi vardır:
- Mide küçültme ameliyatı: Obeziteye bağlı olarak genişleyen mideyi küçülten ameliyatlardır ve oldukça yaygın uygulanır. Midenin yaklaşık %75’i çıkarılır. Daha küçük bir mideye sahip olmanız daha az yiyebileceğiniz anlamına gelir. Böylece daha çabuk doyar ve hemen acıkmazsınız. Az yemeniz sayesinde de kilo vermeniz kolaylaşır.
- Ayarlanabilir mide bandı: Mideyi bir kese olarak düşünürsek bant ile bu kese sıkıştırılarak iki bölüme ayrılır. Midenin üst tarafı küçük, alt tarafı büyük bölüm haline gelir. Bu iki bölüm arasında küçük bir kanal oluşur. Böylece üst taraf daha kısa sürede dolarken tok hissettirir ve mide içindekiler alt tarafa yavaşça geçer. Böylece kişinin doyması için neredeyse bir bardaklık yemek yeterli olur.
- Gastrik bypass ameliyatı: Bu işlemle midenin bir kısmı kesilir ve kapatılır, ardından midenin alt tarafı ince bağırsağın alt bölümüne bağlanır. Bu yöntem mideyi küçültürken alınan kalorilerin bağırsakta emilmesini de azaltır. Fakat yan etkileri nedeniyle çok gerekli olmadıkça tercih edilmez.
Obezite Cerrahisinin Riskleri Nelerdir?
Obezite cerrahisinde riskler ameliyatın türüne, hastanın işlem için uygun olup olmamasına ve genel sağlığına bağlı olarak değişir. Bazı uygulamalar riskleri ve yan etkileri nedeniyle daha az yaygın uygulanır. Aşağıda cerrahinin türüne göre riskleri bulabilirsiniz:
- Ayarlanabilir mide bandı ameliyatı riskleri: En yaygın yan etkilerinde biri çok hızlı yemek yediğinizde kusmanızdır. Bant yerinden kayabilir, gevşeyebilir veya sızıntı yapabilir. Her ameliyatta olduğu gibi enfeksiyon riski vardır. Ayrıca diğer ameliyatlardan daha az kilo kaybı beklenir.
- Mide küçültme ameliyatı riskleri: Midedeki kesi yerinin sızıntı yapması, enfeksiyon ve kan pıhtıları riskler arasındadır. Fakat bunlar için gerekli önlemler alındığında güvenli bir ameliyat haline gelir.
- Gastrik bypass ameliyatı riskleri: Diğerlerine nazaran daha fazla risk barındırır. Ameliyat sonrası fıtıklar oluşabilir, çok hızlı kilo kaybı nedeniyle safra kesesi taşları oluşabilir, enfeksiyon ve kan pıhtısı gelişebilir.
Bunlara ek olarak yiyecekleri iyi emememekten kaynaklanan kalsiyum ve demir eksikliği, kansızlık gibi problemler yaşanabilir. Hayatın geri kalanında besin takviyeleri kullanmanız gerekir.
Obez Olup Olmadığını Nasıl Anlarız?
Vücut kitle endeksini hesaplayarak obez olup olmadığını anlamak mümkündür. Obez olup olmadığını anlamanın en güvenli ve kesin yolu vücut kitle endeksini bilmekten geçmektedir. Obezlik sınırı kişiden kişiye değişim gösterir. Aynı kiloda olan ve uzunlukları birbirinden farklı olan iki kişinin vücut kitle endeksleri birbirlerinden farklıdır. Kişinin boyu ve kilosuna göre belirlenen vücut kitle endeksi obezliği anlamamıza yardımcı olan bir hesaplamadır.
Obezite Hesaplama
Obeziteyi hesaplayabilmek için vücut kitle endeksini hesaplamak gerekmektedir. Vücut kitle endeksi kişinin kilosunun kişinin boyunun karesine bölünmesi ile bulunur. Kişinin kilosu için kullanılan birimin kg ve boy için kullanılan biriminde m olarak kullanılması gerekmektedir. Vücut kitle endeksi VKİ olarak kısaltılır. Hesaplanan vücut kitle endeksi hesaplandıktan sonra çıkan sonuç 30 ve üstü ise kişi obez kabul edilir.